2006 yılında Mariesa Weber'in ailesi, kızlarının kaybolduğu iddiasıyla polise başvurdu. İki hafta sonra, Weber'in cesedi, evdeki kitaplığın arkasında, başaşağı sıkışmış halde bulundu. Weber'in televizyon kablosunu takmaya çalışırken düştüğü tahmin ediliyor
1991 yılında, 57 yaşındaki Tayvanlı Yooket Paen, çiftliğinde yürürken bastığı bir inek pisliği yüzünden ayağı kaydı, düşmemek için tutunduğu elektrik kablosundan cereyana kapılarak hayatını kaybetti. Bu trajik olayı komşulara göstermek isteyen 52 yaşındaki kardeşi Yooket Pan, aynı şekilde düşer gibi yapıp, elektrik kablosuna tutununca, aynı şekilde hayatını kaybetti
İngiliz profesyonel güreşçi Mal "King Kong" Kirk, 1987 yılının Ağustos ayındaki maçın son dakikalarında, rakibi Shirley "Big Daddy" Crabtree'nin "Göbek Vuruşu" hareketi sonucu hayatını kaybetmişti. Crabtree'nin, "Göbek vuruşu" yukarı aşağı zıplayarak, göbeğini rakibine vurması hareketinin adıydı. Kirk, aldığı darbenin ardından kalp krizi geçirerek hayata veda etti.
Evlerindeki hiçbir eşyayı atmayan ve özellikle gazeteleri biriktiren iki kardeş olan Homer ve Langley Collyer, bu takıntıları sebebiyle hayatlarını kaybettiler. 1947 yılında, polise gelen bir telefonda Collyer'lerin evinde bir ölü olduğu bildirildi. Daha sonra evi araştıran polis, Homer Collyer'in cesedini buldu, ancak kardeşi Langley hiçbir yerde görünmüyordu. 2 hafta sonra, evden yaklaşık 100 tonluk çöp çıkarıldıktan sonra durum açıklığa kavuştu. Langley, gazete yığınlarının altından sürünerek felçli kardeşine yemek götürmeye çalışırken kendi kurduğu bir bubi tuzağına yakalanarak ölmüş, kardeşi de bir kaç gün sonra açlıktan hayatını kaybetmişti
"Modern dansın anası" olarak tanınan Isadora Duncan, 1927 yılında, kendisi kadar meşhur eşarbı, bindiği otomobilin lastiğine dolanınca boğularak öldü.
1869-1916 yılları arasında yaşayan Rus Grigori Rasputin ölüm konusunda oldukça deneyim kazanmıştı. İlk olarak 10 kişiyi öldürebilecek kadar zehir verilen Rasputin, daha sonra sırtından vurulmuş, ancak tekrar kendine geldiği gelince 3 el daha ateş edilmişti. Rasputin'in hala yaşadığını gören katilleri, bu kez sopalarla onu dövmüş, daha sonra da donmuş bir nehire atmışlardı. Bu noktadan sonra Rasputin'in öldüğü tahmin ediliyor
Fransız terzi Franz Reichelt son icadı olan "Palto-Paraşüt"ü test etmek için Eyfel Kulesi'ne çıktı. İcadı Reichelt'i yarı yolda bırakınca, Fransız terzi ölümüne atlamış oldu.
1911 yılında Niagara şelalesinden bir fıçının içinde geçen 2. kişi olma ünvanını alan Bobby Leach, ölüme meydan okuyan gösterileri ile tanınıyordu. Bir gün Leach, Yeni Zellanda'da yürürken bir portakal kabuğuna basarak kaydı ve ayağını kırdı. Daha sonra ayağı kesilse de, doktorlar Leach'i kurtaramadı...
Meşhur Tenessee'li viski üreticisi Jack Daniel, 1911 yılında bir gün işe erken gelmeye karar verir. Ofisinde kasasını açmaya çalışan Daniel, şifreyi hatırlayamaz, sinirlenir, kasasına bir tekme atar ve parmaklarını yaralar... Bu yaralar bir süre sonra enfeksiyona dönüşerek, Jack Daniel'in ölümüne sebep olur. (Bu hikayeden alabileceğiniz ders: İşe erken gitmeyin)
Başarılı avukat Clement Vallandigham, 1871 yılında müvekkilinin bir başkasını vurmakla suçlandığı davada, vurulan kişinin kendi kendini vurduğunu ispatlamaya çalışırken yanlışlıkla dolu tabancayı alıp, kendisini vurmuştu. Vallandigham, bu şekilde ölerek müvekkilinin beraat etmesini sağlamıştı.
İsveç Kralı Adolf Frederick, yemeklere düşkünlüğü ile meşhurdu. Frederick, 1771 yılında, 61 yaşındayken bir öğünde yediği, ıstakoz, lahana turşusu, havyar, lahana çorbası, ringa balığı, şampanya ve tam 14 porsiyon favori tatlısı olan semla yedikten sonra sindirim problemleri sebebiyle ölmüştü.
1687 yılında Fransız Kralı 14. Louis huzurunda Te Deum adlı eseri çalan orkestranın şefi Jean-Baptiste Lully, ritme o kadar odaklanmıştı ki, o dönemde orkestra şeflerinin ritm vermek için yere vurdukları çubuğu ayak parmağına bütün gücüyle vurdu, ancak çalmayı durdurmadı. Ayak parmağı kangren olan Lully, parmağın kesilmesine karşı çıkınca hayatını kaybetti.
Danimarkalı astronom Tycho Brahe, 1601 yılında düzenlenen ve çok uzun süren bir ziyafette çişini tutmak zorunda kalmıştı. (Yemeğin ortasında kalkmak çok kaba bir hareket olarak yorumlanıyordu) Mesanesi gereğinden fazla dolan Brahe, bu sebeple ortaya çıkan enfeksiyon yüzünden hayatını kaybetmişti
Avusturyalı Hans Steininger 1.4 metrelik sakalı ile meşhur olmuştu. 1567 yılında Steininger, kasabasında çıkan yangına yardıma giderken yanlışlıkla sakalına takılıp düşerek, boynu kırılarak ölmüştü.